|
|
Devre arasından sonra ilk lig maçına çıkan Fenerbahçe keyif veren futbol oynamasa da 3 puanı zar zor almayı başardı. Maçtan önce Trabzondan gelen beraberlik haberi tüm Fenerbahçeliler gibi futbolcuları da motive etmiş olmalıydı. Ama maça iki takımda tutuk başladı ve sistemsiz bir görüntü çizdiler. Gerçi bu sistemsiz görüntü Fenerbahçe'nin bu seneki tüm maçlarında görünen bir sorun. Bu maçta farklı bir 11 sahaya süren Aykut Kocaman, Semih'i ileride tek bırakarak arkasına Alex'i, sol kanada Niang'ı koymuştu. Niang daha önce sol forvet olarak geldiği takım Marsilyada da görev aldı. Ama Niang'ın adamını takip etmemesi Andre Santos'u zor durumlara düşürdü. İlk yarı sol kanatta Necati formda bir gününde olsa o kanatta çok zorlanacaktı Fenerbahçe. Sağ kanatta ise Tita-Gökhan mücadelesi vardı ilk yarı. Gökhan'ın sarı kart sınırında olması ve haftaya Fenerbahçe'nin Trabzonsporla oynayacak olması biraz tedirgin etsede maçı kart görmeden tamamladı Gökhan. Maçta herzamanki gibi müthiş oynayan Gökhan, 41. dakikada kendi sahasından aldığı topla öyle bir gol attı ki jeneriklere mutlaka girecektir.
|
Alex bugün etkisizdi |
Bu golle biten ilk yarıdan sonra ikinci yarı Fenerbahçe geriye yaslanarak oynadı tüm yarı boyunca. Bu oyunu son haftalarda aldığı başarısız sonuçlar ve futbolcuların özgüvenlerini kaybederek tamamen skoru korumak amaçlı olduğunu düşünüyorum. Bu durumu fırsat bilen Antalyaspor baskılarını arttırdı ve pozisyonlara girmeye başladı. Savunma futbolunu destekleyici hamle Aykut Kocamandan geldi ve önce Semih'i çıkararak Özer'i oyuna soktu daha sonraki hamlesi ise Niang-Dia değişikliği oldu. Böylece yarı sahasından çıkamayn bir Fenerbahçe izledik son yarım saat. Devrim söylemleriyle Fenerbahçe'nin başına gelen Aykut Kocaman'ın oynattığı futbol, Daum'un gol atıp geriye yaslanma futbolundan farksızdı. Fenerbahçe'de şunu gördüm; ligin ilk yarısında bol pozisyona giren bol gol atan takım gitmiş tamamen savunma yapan bir takım gelmiş. Savunma futbolu oynasa da verdiği pozisyon sayısında ise pek fark yok gibi. Fenerbahçe maçta pozisyon verdi ama ilk defa İstanbul dışında yaptığı bir maçta gol yememesi ise sevindiriciydi!
|
Lugano takımın iyilerindendi |
Sevindirici olan başka bir konuda Lugano'nun eski performansına dönüş sinyali vermesiydi. Ligin ilk devresinin son maçlarında adeta dökülen ve dokunsan yere düşen güçsüz Lugano belli ki devre arası kampını iyi geçirmiş. Umarım aynı performans yükselişini Niang ve Emrede de görürüz. Onlarda bugün eski günlerinden uzaktı. Özellikle Niang'ın Galatasaray maçındaki sakatlığından sonraki büyük düşüş hala sürüyor. Gözler tabiki ilk geldiğindeki performansını arıyor.
Maçta en şaşırdığım an, son dakikalarda Alex'in kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda yaptığı vuruştu. İlk defa Alex'in bu kadar net bir pozisyonda bu kadar kötü bir vuruş yaptığını gördüm ve çok şaşırdım!
|
Takımın golden sonra Aykut Kocaman'a koşması |
Maçta dikkat çeken en önemli konuysa golden sonra bütün takımın koşarak gol sevinçlerini Aykut Kocamanla paylaşmalarıydı.
Bu puan Fenerbahçe'ye ilaç gibi gelmiştir. Şimdi sırada Trabzonspor var. O maçta kazanıldığı zaman fark 4 puana inecek ve lig yeniden başlayacak. Trabzonspor maçında kaybedilecek herhangi bir puan Fenerbahçe'nin elindeki son kulvar olan Lige de havlu atması anlamına gelir.
İşte Gökhan Gönül'ün jeneriklere girecek o müthiş golü
0 yorum:
Yorum Gönder