Atkılar Açılsın, Samanyolu Başlasın
Bilindiği üzere, 8 Temmuz 2010 tarihinde 1907 ÜNİFEB Yönetim Kurulu olarak tribün faaliyetlerimizi dondurma kararı almıştık. Öncelikle 8 Temmuz tarihinden günümüze kadar yapılan çalışmaları özetlemek isteriz.
Geçen süre içerisinde bizleri o günlere sürükleyen ve içinde hala çok fazla yanlışı bulunan "Türk Sporu'nda taraftarın yeri" ile ilgili elimizden geldiğince faaliyetler gerçekleştirdik. Öncelikle taraftarlar ve taraftarlık kavramıyla ilgili eksiklik ve sorunları kamuoyunun gündemine getirmeyi amaçladık. Bu eksiklikler ve olması gereken taraftar haklarıyla ilgili, Avrupa'daki örneklerin de göz önünde bulundurularak hazırlandığı, evrensel olarak geçerli sayılabilecek bir dosya oluşturduk. Bu süreçte daha önce Avrupa'da katılmış olduğumuz seminerlerde edindiğimiz tecrübeler ve iletişim ağımızı da kullandık. Öncelikli hedefimiz bunu kamuoyuyla ve ilgili spor kurumlarıyla paylaşmaktı. Fakat buna ek olarak, geçtiğimiz Aralık ayında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde konuyla ilgili Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasıyla, kendilerinden de randevu talebinde bulunduk. Meclis Araştırma Komisyonu'nun diğer büyük kulüplerin taraftarlarını da davet ettikleri toplantıda, kamuoyuyla da paylaşılmış olan hazırladığımız dosyayı kendilerine ilettik. Kendileriyle olan iletişimimizi canlı tutarak, ilerleyen zamanda yapacağımız çalışmaları da kapsayacak daha güncel ve detaylı bir rapor sunmayı planlıyoruz.
Bilindiği üzere 4 Nisan 2010 tarihinde Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda oynanan Fenerbahçe - Kayserispor maçında bulunduğumuz tribünde çıkan bir tartışma sonucunda birçok arkadaşımız haksız yere gözaltına alınıp haklarında İl Spor Güvenlik Kurulu tarafından 6 ay spor müsabakalarından men ve idari para cezası verilmiştir. Haksız ve keyfi olarak verilen bu cezalara karşı adli mercilere yaptığımız itirazlar sonucunda bir kısım arkadaşımızın cezaları, cezalar delillendirilmediği gerekçesiyle iptal edilmiş, bir kısım arkadaşımızın dosyalarında ise yargılama devam etmektedir. Mahkemelerde bu itirazlar ile ilgili olarak bir uygulama birliği olmamasından dolayı her bir başvuruyu inceleyen mahkeme farklı inceleme yöntemleri sonucu farklı kararlar verebilmektedir. Süreç tarafımızca yakından takip edilmekte olup, bu uygulama birliğinin olmamasından dolayı arkadaşlarımızın mağduriyetlerinin giderilememe ihtimaline karşılık tarafımızca her platformda mücadeleye devam edeceğimizin, gerek görülmesi halinde bu süreci Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar götürebileceğimizin kamuoyunca bilinmesini istiyoruz.
Özellikle spor medyasında oluşan yanlış algıları kırmak, yeni yasa ve sporda şiddet konularını bilinçli bir şekilde gündeme getirmek adına, uzun süredir sporun farklı paydaşlarının düşüncelerini aynı platformda dile getirebileceği bir panel düzenlemeyi planlıyorduk. 20 Ocak Perşembe günü spor camiasından önemli isimlerin katılımıyla İTÜ Gümüşsuyu Kampüsü'nde bu panel gerçekleşti. Panelin oldukça verimli geçtiğini düşünmekteyiz. Bu panel sonrasında spor camiasından da olumlu tepkiler almamız bu fikrimizi kuvvetlendirmekte.
Taraftarın her zaman tehlikede olduğu tribün ortamına pozitif yönde katkı yapmak için elimizden gelen her şeyi yaptığımızı düşünmekle beraber; maalesef ortam koşullarının taraftar açısından fazla değişmediğinin bilincindeyiz. Ancak birliğimizin menfaati açısından ayrılığı daha fazla sürdürmememiz gerektiğini düşünüyoruz. Grupsal organizasyonlar bazında tribünden ayrı kaldığımız süre içerisinde, pankartımız ve ürünlerimizle omuz omuza tribünde takımımıza destek vermeyi bütün üyelerimizin özlediğinin farkındayız. Bundan sonra da bütünlüğümüzü korumak ve tüm örgütlenmelerimizle beraber daha güçlü adımlarla misyonumuzu sürdürmek adına tribünlere geri dönüyoruz. 1907 ÜNİFEB, 27 Ocak Perşembe günü THY Euroleague'de oynanacak Valencia maçından itibaren bir bütün olarak Fenerbahçemiz'in yanında olacaktır.
Kamuoyunun şunu bilmesini isteriz; daha önce de belirttiğimiz üzere, özellikle içinde ağır maddeleri bulunduran yeni Sporda Şiddet Yasası'na karşı çalışmalarımız, görüşmelerimiz sürecektir. Bundan sonraki süreç içerisinde de, spor camiasındaki yozlaşmışlığın bulunduğu her alanda sesimizi her zaman olduğu gibi çıkarmaya devam edeceğiz.
Tüm üyelerimizden isteğimiz, Perşembe günü takımımızı desteklemek amacıyla 1907 ÜNİFEB ürünleriyle beraber salondaki yerlerini almalarıdır.
Saygılarımızla,
1907 ÜNİFEB Yönetim Kurulu
1907 ÜNİFEB - Üniversiteli Fenerbahçeliler Birliği
Sorumluluklarımızın Bilincindeyiz
Geçtiğimiz sezonun sonlarına doğru yaşanan bir takım olaylar sonrası almış olduğumuz ‘’faaliyet dondurma’’ kararı, perşembe günü Sinan Erdem Spor Salonu’ nda oynanacak olan Fenerbahçe – Valencia maçı ile birlikte fonksiyonunu değiştirecektir.
Almış olduğumuz kararın haklı gerekçelerini oluşturan haksız uygulamalar konusunda aylardır sürdürülen çalışmalar, imkanlar dahilinde belirli bir noktaya getirilmiştir. Her ne kadar tribünde faaliyet olmasa da, tribün dışında faaliyetlerimiz bürokratik çalışmalar ile bugüne kadar sürdürülmüş, taraftarlığın temel tehditlerinden biri olan yeni yasadaki aykırılıklar ortak bir çalışma kültürü ile irdelenmiştir.
Gerek keyfi verilen cezalar, gerekse yeni yasada taraftarlık haklarını kısıtlayan noktalar hususunda yapılması gerekenler, TBMM başta olmak üzere tüm resmi birimler ekseninde detaylı olarak ele alınmış, bundan sonrası zaman sürecinde devam edecek atılımlara bırakılmıştır.
Bu saatten sonra devam ettirilecek olan ‘’faaliyet dondurma’’ kararı, gerek kulübümüzün, gerekse tribünlerimizin içerisinde bulunduğu zorlu koşullar içerisinde sorumluluktan kaçma anlamı doğuracaktır.
Bu nedenledir ki ;
99 yılından beri tribünde var olan grubumuzun, bu zorlu dönemde seyreden değil, sorumlulukları paylaşan pozisyonunda olması sahip olduğu misyonu gereğidir.Camia içerisinde yaşanan bir takım sorunlara ve tribünlerde yaşanan kültürel erimeye karşın dışarıdan olanları sadece izlemek, en başta Fenerbahçe adına yapılacak yanlış bir hamledir.
‘’Faaliyet dondurma’’ kararı sonrasında olduğu gibi, fiili hamlelerimizi yeniden güçlendireceğimiz bu dönemde, şüphesiz ki aslı astarı olmayan söylem ve ifadeler yeniden belirecektir. Herkes şunu iyi bilmelidir ki; Fenerbahçelilik anlayışımız ve değerlerimiz, hiç kimsenin ipotek koyamayacağı bir yapıda ve olgunluktadır. Alınan her türlü kararda Fenerbahçe ve tribünlerinin menfaati her şeyden önde tutulmaktadır.
Dinamizmini kaybetmeye yüz tutmuş bir tribün yapısı içerisinde, her zaman söylediğimiz gibi ‘’ben’’ kavramı ile değil, tamamen ‘’biz’’ kavramı ile hareket ederek kaybolan değerlerin yeniden kazanılması için, omuz omuza verdiğimiz tüm dostlarımızla birlikte mücadele edilecektir.
Çeşitli politikalarla yıpratılan taraftarlık kimliğinin gerçek hüviyetine bürünmesi için, herkesin şu zorlu dönemde varlığını hissettirmesi Fenerbahçe adına asl olan bir gerçektir.Çeşitli konularda çeşitli kişilere farklı eleştirilerimiz, kırgınlıklarımız olsa da, unutulmaması gereken en önemli unsur Fenerbahçe’ nin tekliğidir, Fenerbahçe adına mücadele vermenin gerekliliğidir.
Neticede Fenerbahçelilik , kişiler için varolan değil, hayat felsefesi olarak benimsenen evrensel bir gerçektir.Bu felsefeyi güçlü kılacak en önemli unsur, kendisine inananların sayısındanibarettir.
Saygılarımızla
Cefakar Kanaryalar
0 yorum:
Yorum Gönder